ERKEN SEÇİMDE DENGELER DEĞİŞMEZ! 1 Kasım erken seçimlerinde siyasi dengelerin çok fazla değişikliğe uğrayacağını düşünmek veya iddia etmek fazla hayal mahsulü olur. 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan koalisyon ihtimalli sonucun ne kadar tehlikeli ve olumsuz olduğunu sokaktaki vatandaş gayet açık anlamıştır. Konuya genel açıdan değil de biraz daha ev ekonomisi açısından bakacak olursak eğer; Diyelim ki 3 yıl önce banka kredisiyle ev aldınız. Banka size 0,79-0,99 arasında aylık faiz uyguluyor ve bu faiz üzerinden evinizin geri ödemesini yapıyorsunuz. Seçim oldu. Tek başına iktidar olan bir yönetimden 3’lü koalisyon dönemine geçildi. Bir gecede faizler artacak ve krediniz yarı yarıyadan fazla yükselecek. 1 lira yerine 3 lira ödeyeceksiniz. Bunu sokaktaki vatandaş 2002 öncesinde tekrar tekrar yaşamıştı. Yine yaşamak istemeyecektir. Ak Parti iktidarı boyunca Türkiye’de birçok önemli hamle gerçekleştiği gibi asıl önemli hamleler ekonomi alanında atıldı. Türkiye’nin ekonomisi enkaz konumdayken siyasi istikrar ve uygulanan doğru ekonomi politikalarıyla düzlüğe çıktı. Anadolu’da birçok yatırım ardı ardına geldi. Bunlar farazi olmayan gerçek göstergeler. 7 Haziran seçimlerinin ardından ise, kısa bir süre olmasına rağmen siyasi istikrarsızlık ve belirsizlik ortamı nedeniyle ciddi sayıda işletme kepenk indirdi. Birçok işletme de belirsizlik nedeniyle kapasitesinin çok altında hacimle çalışmaya mecbur kaldı. İşsizlik rakamları ve geçim sıkıntısını hesaba katmıyorum bile. Türkiye’nin koalisyon ve siyasi belirsizlikle kaybedecek tek bir günü bile yokken 2,5 aydır yaşananlar ülke ekonomisine ciddi hasar verdi. Dağdaki PKK terörünün siyasi kanadı olan HDP meclise girmesine rağmen Güneydoğu kesimlerinde terör olayları patlak verdi. Şehit haberleri ardı adına gelirken Güneydoğu sınırında yaşanan hareketlilik günden güne artmaya devam etti. Bazı basın yayın organları Hakkarı Dağlıca’daki hain saldırı esnasında özel bir TV kanalında programda olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Niğde mitinginde söylediği ve programda sorulan soru üzerine tekrar ettiği “Mecliste olan partilerden herhangi birinde 400 vekil olsa siyasi istikrar sürer, büyüme devam eder” sözünü çarpıtarak, “400 vekil verilseydi terör olayları yaşanmazdı” şeklinde yayına aldılar. Ülkenin Cumhurbaşkanı’nın söylediği sözleri çarpıtabilecek kadar özgür olan bu basın yayın organları siyasi baskı ve sansür terimlerini de en çok kullanan kitleden oluşuyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın biraz üstü kapalı olarak söylediği konuyu ben size açayım ve tekrar edeyim; "1 Kasım seçimlerinde oyunuzu kullanırken cebinizdeki paranın ne kadar olduğuna bakın, oyunuzu kullandıktan 1 gün sonra o paranın yerinde durmasını, çoluk çocuğunuzun rızkını, doğmamış çocukların borçla yoğurulmasını istemiyorsanız 2002 öncesindeki siyasi ortamı oluşturmayın, oyunuzu iyi düşünüp, ölçüp biçip ona göre verin. Ona göre verin ki hayatınızda aldığınız en radikal değişim kararı olmasın." Murat TAŞTEPE |