Ticaret ve Sanayi odasının Düzce’de ne iş yaptığını merak edenler az beri gelsin. Ticaret kısmı belli, herkes kendini düşünür, fırsatı bulduklarında içlerinde en zayıf olana çullanırlar.

Grup kurma, dedikodu yapma, iş yapmama, beceriksizlik konularında kimse ellerine su dökemez. 

Bu yiğitler sözde Düzce’nin en büyükleri, tek dertleri Düzce tabi yerseniz. Sorsanız Düzce için ne yaptınız? “Oooo” diye başlarlar “hmmm” diye bitirirler. “Şeyyy” diye devam edip “Şimdi onları saymak için zaman kısıtlı” diye topu taca atarlar.

Ardından “Mesela” diye söze devam edip “ Yahu senin bir iş vardı ne oldu o” diye konuyu değiştirler. Biraz daha ısrar edersiniz “Akşam gel uzun uzun konuşalım” derler. Akşam giderseniz “Önce iki tek atalım” diyerek sizi sarhoş ederler. Sabah kalktığınızda muhtemelen geceye dair hiçbir şey hatırlamazsınız.

Bu arada bunlara sorsanız hepsi muhafazakâr, içmez, beş vakit namaza bir beş vakit daha koyarak kılarlar ama “vakit nakittir” diyerek beş vakit “Allah’ım zordayım yardım et” diye dua ederler.

Toplantılarında birbirlerine demediklerini bırakmazlar. Kameraların önünde en çok kim kime hakaret ettiyse bilin ki aslında onlar en iyi anlaşanlardır. 

Mesela toplantıdan sonra aralarında şöyle bir konuşma geçebilir.

X- “Ben toplantıda sana küfür ettim kusura bakma”

Y- “Önemli değil canım bende sana küfür ettim ama biliyorsun kalben değil yani”

X- “Bilmezmiyim abi, toplantıda olur öyle şeyler. Z’de alındı galiba”

Z- “Alınmak ne demek beyler rica ederim ama bir daha ki sefere ilk küfrü ben edeyim”

X ve Y- “ Ne demek kardeşim, aramızda bir küfrün lafımı olur”

Bunlar Düzce’nin sözde ağır ağabeyleri. Ağırlıkları sabah yedikleri kahvaltı kadar oysaki. Dikkat edin Düzce’de önemli bir faaliyet olacaksa bunlar protokolde en önde, kameraların dik açıdan çekeceği şekilde, hafif bacak bacak üstüne atarak otururlar. Ara sıra kendi aralarında fısıldaşırlar. Büyük ihtimal “Akşam neredeyiz” sorusuna cevap ararlar.

Hiç birinin sanayi ile alakası yoktur genelde çoğu tüccardır, esnaftır ama her seçimde sanki ABD başkan adayları gibi Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerine çalışırlar. Ticaret kısmı çok iyidir ama sanayi kısımları anaokulu düzeyindedir.

Ticaret ve Sanayi Odasını komedi odasına çevirmekten başka bir icraatları yoktur. Hiç biri bir şey yapmaz ama hepsi çok şey yaparmış gibi gözükmeye özen gösterir.

Koskoca odayı tiyatro salonuna çevirdiler ya helal olsun hepsine. Bundan böyle kimse “Düzce’de tiyatro salonu yok, eğlenecek mekân yok” demesin. Diyenleri Ticaret ve Sanayi Odası toplantılarına davet ediyorum. Hep birlikte rolünü en iyi yapan oyuncuyu seçeceğiz.

Diyeceğim o ki Düzce’nin menfaati için Ticaret ve Sanayi odası ayrılsın. Bu yiğitler ticaret odasında at yarışı oynasınlar. Düzce’nin önde gelen sanayicileri de Sanayi Odası’nda en azından Düzce için bir şey yapsınlar.

Vesselam…